AB, Yolsuzluk Endişeleri Nedeniyle Zelenskiy’e Yönelik Yardımda €1,5 Milyar Kesinti Yaptı

AB, Yolsuzluk Endişeleri Nedeniyle Zelenskiy’e Yönelik Yardımda €1,5 Milyar Kesinti Yaptı
Avrupa Birliği, Ukrayna’ya ayrılan 4,5 milyar euroluk mali yardım paketinden, 1,5 milyar euro tutarındaki kısmı “yolsuzlukla mücadele” koşullarının karşılanmaması nedeniyle geçici olarak askıya alındığını duyurdu. Bu hamle, Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’in Batı’daki reform itibarını sorgulayan ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
AB yetkilileri, bu kararın kalıcı olmadığını belirtti: gerekli yönetişim kriterleri yerine getirilirse, fonlar tekrar serbest bırakılabilir. Ancak bu adım, savaş devam ederken bile iç politika konularında taviz verilmeyeceğinin açık göstergesi.
Zelenskiy, Rusya işgaline karşı Ukrayna’yı savunan lider olarak küresel figürde yükselirken; şimdi Batı ortaklarından gelen eleştirilere merkezde yer alıyor. The New York Times, bu kararın yalnızca politik değil, aynı zamanda “gittikçe artan hayal kırıklığı” anlamına geldiğini yazdı.
Ukrayna cumhurbaşkanının resmi bir açıklama yapmaması dikkat çekti; ancak yakın çevresi bu gelişmeyi ciddi bir darbe olarak değerlendirdi. Özellikle Trump döneminde ABD’nin askeri desteğini geri çekmiş olması nedeniyle, Zelenskiy şimdi Avrupa’ya daha fazla bağımlı hâle gelmiş durumda.
AB, yardımın ödenmesi için 16 şart koşmuş; ancak Haziran sonu itibarıyla Ukrayna bu şartlardan 3’ünü yerine getirmemişti. Bunlar arasında yüksek yolsuzluk mahkemesi yargıçlarının atanması ve Güvenlik Ekonomi Bürosu liderinin görevine getirilmemesi yer alıyordu.
Ayrıca eski bakan Oleksiy Chernyşov gibi üst düzey isimlerin yolsuzlukla suçlanması, iç politikada reform iradesine dair şüpheler uyandırdı. IMF ise 15,6 milyar dolarlık kredi desteğini bu atamaları koşullu hale getirmişti.
Temmuz ayında Kiev, Lviv, Odesa gibi şehirlerde halk, Yasa 12414’ün Meclis’ten geçmesine tepki gösterdi. Söz konusu yasa, Yolsuzluk Davalarını Kurumu (NABU) ve Özel Yolsuzluk Savcılığı (SAPO) bağımsızlığını önemli ölçüde zayıflatıyordu.
Şeffaflık örgütü Transparency International dahil birçok kuruluş yasa tasarısını eleştirirken, Zelenskiy yasanın halen gerekli kurumların çalışmaya devam edeceğini savunarak onayladı. Ancak AB, bu gelişmelere ilişkin açıklama talep etti ve Ursula von der Leyen’in bu konuyu Zelenskiy ile görüştüğü iddiaları kamu gündemine taşındı — ki Zelenskiy daha sonra bu görüşmeyi “sahte” olarak nitelendirdi.
Zelenskiy, baskılar sonrasında 24 Temmuz’da NABU ve SAPO’nun bağımsızlığını yeniden tesis edecek yeni bir tasarı sundu. Tasarı, yasal güvence sağlayarak soruşturma yetkilerini güçlendiriyor ve yabancı etkilerden korunma önlemlerini ele alıyor.
Cumhurbaşkanı, bu adımın halk protestolarına verilen doğrudan bir yanıt olduğunu kabul etti. Bu gelişme, Zelenskiy’nin uluslararası basın ve kamuoyu baskısına rağmen sivil toplumun sesine kulak verdiğini gösteriyor.
Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnişi sürerken, temiz yönetişim mücadelesi de devam ediyor. Zelenskiy’nin savaş kahramanı imajı, reformun bugünkü ortakları tarafından sınanıyor.
AB’nin yardım paketinde yaptığı kesinti sadece mali bir önlem değil; Ukrayna’nın AB’ye entegrasyonu için demokrasi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin önemini vurgulayan siyasi bir mesaj niteliğinde.
Zelenskiy’nin iç politika stratejisini yeniden şekillendirmesi gereken bu dönemde, önümüzdeki aylar kritik bir dönemeç olabilir: ya güven yeniden sağlanacak — ya da reformist çizgide kalıp kalmadığı sorusu daha da güçlenecek.